Tunceli

Harita Yükleniyor
Görünüm
Normal Gece Yarısı Family Fest Açık Koyu Riverside Ozan
Konumum Tam ekran

TARİHÇESİ
Tunceli’nin Çemişgezek ilçesi güneyinde yer alan Keban Baraj Gölü altında kalan Pulur (Sakyol) Höyüğünde 1968-1970 yılları arasında yapılan arkeolojik araştırmalar sonucunda elde edilen bulgular, yöreye Kalkolitik Çağda (M.Ö. 5500-3500) yerleşildiğini göstermektedir.
1935 yılında çıkartılan bir yasayla Tunceli adını alan bölgenin adı Dersim olarak bilinmektedir.
Dersim adının kökeni konusunda kabul edilen  bir görüşe göre; Dersimliler, Hazar Denizi’nin güneyindeki Pers öncesi halklardan biri olan ve Deylem bölgesinde yaşantılarını sürdüren Deylemliler’le de ilişkilendirilmektedir. Moğol işgaline kadar yurtlarını koruyabilen Deylemliler’in 1256 yılında gerçekleşen Moğol işgalinden kaçarak bugün Tunceli olarak bilinen bölgeye yerleştikleri sanılmaktadır. Dersim adının da bu halktan geldiği düşünülmektedir. Cumhuriyet’ten önceki resmi yazışmalarda kullanılan Dersim adı 1935 yılında çıkartılan bir yasayla Tunceli olarak değiştirilmiştir.Tunceli, Anadolu’da büyük bir siyasal birlik oluşturan Hitit egemenliğine girmiştir. Hititler’in M.Ö. 13. yüzyılda Tunceli yöresine hâkim oldukları anlaşılmaktadır. Tunceli, Hititler’den sonra sırasıyla Hurriler, Babiller ve Asurlar’ın egemenliği altına girmiştir. Mazgirt ilçesinde bulunan kalede yapılan araştırmalarda rastlanan çivi yazısı belgelere göre Hitit Devleti yıkıldıktan sonra bölgeye, M.Ö. 12. yüzyılda Urartular’ın egemen olduğu görülmektedir. Araştırmalar sonucunda, Mazgirt Kalesi, Bağın Kalesi ve Kaleköyü Kalesi’nin Urartulara ait olduğu anlaşılmıştır. Urartulardan sonra Tunceli, M.Ö. 7 yy’da Azerbaycan Yöresi’nde ortaya çıkan Medler’in; sonra da M.Ö. 4. yüzyılda Persler’in eline geçmiştir.

Anadolu Selçuklu Devleti’yle Büyük Selçuklu Devleti arasındaki egemenlik savaşını da fırsat bilen Filaletos, 1086’ya kadar bölgedeki egemenliğini sürdürmüştür. Bu tarihte Anadolu Selçuklu Devleti’nin Büyük Selçuklu Devleti’ne yenilmesi sonucu, Melikşah’ın Harput ve Dersim yöresine gönderdiği Çubuk Bey, Filaletos’u yenerek hanlığına son vermiştir. Böylece 1071’de Anadolu’ya giren Türkler, Tunceli’yi 1087 yılında egemenlikleri altına alabilmişlerdir.
Bu tarihten sonra 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı’na kadar yörenin egemenliği Anadolu Selçukluları’ndadır. Ancak bu savaşta Selçuklular yenilince bölge Moğolların denetimi altına girmiştir. Bilindiği üzere Moğol istilâsı, Anadolu için tam bir yıkım haline dönüşmüştür. Bu yıkım ve felaketten kurtulan tek bölge olarak Tunceli, Moğol zulmünden kaçan Türk boylarına da sığınak olmuştur. Tunceli, 1252 yılına kadar merkezi Erzincan’da bulunan Türkmen Mengücükoğulları Beyliği’ne, sonra da sırasıyla İlhanlılar (1256-1353), Celayirliler (1340-1431), Timurlular (1370-1507), Karakoyunlular (1380-1469) ve Akkoyunlular’ın (1340-1514) egemenliği altında yaşamıştır. Fatih Sultan Mehmet dönemine kadar Akkoyunluların yönetimi altında bulunan Tunceli, 1473 yılında yapılan Otlukbeli Savaşı’ndan sonra Osmanlı yönetimi altına girmiştir.
Tunceli, 1473 yılında Otlukbeli Savaşı ile Osmanlı egemenliği altına girdikten sonra, kısa bir süre Safevi hükümranlığı altına girmiştir. 1514 yılında Yavuz Sultan Selim’in Safevi’lere karşı düzenlediği Çaldıran Seferi sonrası tekrar Osmanlıların yönetimi altına alınarak Çemişgezek Beyliği’ne bağlanmıştır. Daha sonra aralarında Tunceli’nin de bulunduğu Çemişgezek Beyliği, Çemişgezek, Pertek, Sağman ve Mazgirt olarak Çarsancak’a (4 sancak) bölünmüştür.
Bu tarihten Tanzimat Fermanı’nın ilan edildiği döneme kadar, Tunceli’nin, Osmanlı toprakları içinde bulunmakla birlikte devletin kesin denetimi altına girmediği; denetim altına almak ve devlet otoritesi kurmak için yapılan girişimlerin de direnişle karşılaştığı görülmektedir. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte bölge önce Dersim sonra da Tunceli adıyla il yapılmıştır.

 

İKLİM
Tunceli ilinin coğrafi yapısı nedeniyle il düzeyinde farklı iklim özellikleri görülmektedir. 700 metre rakımla başlayan yükselti Munzur Dağları’nda 3.450 metreye kadar çıkmaktadır. Yükselti farklılığı nedeniyle ilkbahar ve sonbahar aylarında Mazgirt, Pertek, Çemişgezek ve Tunceli il merkezinde yağışlar yağmur, ilin kuzeyinde bulunan Ovacık ve Pülümür ilçelerinde karla karışık yağmur, Munzur Dağları’nda ise kar ve tipi şeklinde düşmektedir. Tunceli’nin coğrafi yapı itibariyle vadi, plato ve yüksek meyilli dağlık bir yapıya sahip olması nedeniyle ilkbahar aylarında havanın yumuşamasıyla birlikte Ovacık ve Pülümür vadisinde genellikle çığ olayları yaşanmaktadır.

 

BİTKİ ÖRTÜSÜ
Tunceli ilinde çok farklı veriler sunan fiziki coğrafya özelliklerine, iklim farklılıkları ve çok zengin olan su kaynaklarına bağlı olarak ortaya çıkan bio-çeşitlilik, il topraklarında özellikle bahar aylarında bitki örtüsü ve doğal peyzaj bakımından zengin görüntülerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Doğu Anadolu Orman Kuşağı içinde kalan il topraklarının % 27’sini kaplayan ve genelde bodur ve baltalık meşe ağaçlarından oluşan ormanlar, ilin orta ve kuzey kesimlerinde, Tunceli Merkez, Ovacık, Pülümür, Hozat ve Nazımiye ilçelerinde yoğunlaşmaktadır.  Dağların güneye doğru alçalan orta ve güney kesimlerinde, tek tek yükselen dağlarla, bu dağları birbirinden ayıran sırtlar genelde meşe ormanlarıyla kaplıdır. Vadilerde ve akarsu boylarında meşe ağaçlarının yanı sıra ardıç, gürgen, dişbudak, akağaç, söğüt, kavak ve çınar ağaçları da bulunmaktadır. Platolarda doğal bitki örtüsünü kısa boylu çayır otları oluşturmaktadır.

 

EKONOMİK YAPI
Nüfusun yüzde 34,03’ünün köy ve beldelerde yaşadığı Tuncelililerin temel ekonomik etkinliği tarım ve hayvancılıktır. Tarıma elverişli alanlar oldukça kısıtlıdır. Geleneksel el sanatları arasında bugün için kaybolmaya yüz tutmakla birlikte dokumacılık, çömlekçilik ve dericilik yapılmaktadır. Çeşitli kesimlerinde jips içeren cevher yataklarına rastlanan Tunceli, Pülümür yöresindeki tuzlalar dışında yer altı kaynakları bakımından  da yoksuldur. Tunceli de bitkisel üretim, canlı hayvan ve hayvansal ürünler yetiştirilmektedir. tarımsal ürünlerde dış ticaret söz konusu değildir.Tunceli başta pülümür olmak üzere arıcılık açısından mükemmel sayılabilecek bir doğaya ve endemik bitki yapısına sahiptir.

 

İLÇELER
Merkez
Çemişgezek
Pertek
Mazgirt
Pülümür
Hozat
Nazımiye
Ovacık

 

ULAŞIM
Havayolu : Tunceli’ye eşit uzaklıkta (yaklaşık 135 km) Elazığ ve Erzincan illerinde havalimanı bulunmaktadır.

Denizyolu : Keban Baraj Gölü üzerinden Pertek ve Çemişgezek ilçeleri ile Elazığ arasında feribot seferleri yapılmaktadır.

Demiryolu : İlde demiryolu bulunmamaktadır. En yakın demiryolu hattı, Tunceli’nin kuzey sınırında Erzincan’dan (Mutu Köprüsü), güney sınırında ise Elazığ’dan geçmektedir.

Karayolu : Tunceli, Doğu Anadolu’nun kuzey ve güneyini birbirine bağlayan Erzincan-Elazığ kara yolu üzerinde yer almaktadır. Tunceli topraklarında kuzey güney yönünde uzanan ve Erzincan’ı Pülümür, Tunceli ve Pertek üzerinden Elazığ’a bağlayan kara yolu, Tunceli merkezinden geçmektedir. Tunceli’ye bağlı ilçeler bu ana eksene bağlanmaktadır. Tunceli- Erzincan kara yolu aynı zamanda Güneydoğu Anadolu’yu Doğu ve Karadeniz bölgelerine bağlayan devlet kara yollarından biridir. Tunceli’nin İç Anadolu ve Karadeniz illeri ile ulaşım bağlantısı kuzeyde sınırdan geçen Erzurum-Erzincan kara yolu ile güney illeri ile olan ulaşım bağlantısı ise Elazığ’dan geçen Bingöl Elazığ Malatya kara yolu ile sağlanmaktadır.

Bu konum, seçtiğiniz saat ve / veya tarih için uygun içerik bulunmamaktadır.

    Toplam: Uygun Kamp Bulunamadı .    hepsini göster

    Arama Yapın

    Aradığınızı bulamadınız mı? Gelişmiş arama yapın!

    Bu konum, seçtiğiniz saat ve / veya tarih için uygun içerik bulunmamaktadır.

      Toplam: No activity found .    hepsini göster

      Search for Activity

      Aradığınızı bulamadınız mı? Gelişmiş arama yapın!